Çocuklarda Otizm Hangi Belirtiler ile Kendini Gösterir?
Günümüz dünyasında en fazla karşılaşılan nöro-gelişimsel bir rahatsızlık olan otizm, bireyi pek çok farklı alanda etkilemesi ile biliniyor. İletişim bozukluğu, sosyal çevre ile temas gibi farklı alanlardaki problemlerin ortaya çıkmasının nedeni olan bu rahatsızlık, aynı zamanda sözel ve davranışsal bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Özellikle de ilk 3 yaş döneminde çocuklarda otizm belirtileri kendini göstermektedir. Konu hakkında tam olarak hangi sebeplerden ortaya çıktığı ile alakalı geniş tanımlar olmamasından dolayı da net şekilde tedavisi yoktur. Lakin ortaya çıkan problemlerin genel manada azaltılması ve bireyin sosyal çevresi ile uyumunun sağlanması adına çalışmalar yapılmaya devam etmektedir.
Çocuklarda Otizm Hangi Belirtiler ile Kendini Gösterir?
Anne babaların çocukları ile alakalı otizm konusunda endişeleri bulunuyorsa, erken müdahalenin öneminin ne kadar büyük olduğunu kavramaları gerekiyor. Çocuğun sahip olacağı gelişimsel adımları inceleyip bunları değerlendirerek tedaviye mümkün olan en erken zamanlarda başlanması, onda hayat boyu oldukça önemli farklılıkların yaratılmasını sağlayacaktır.
Kırmızı bayraklar olarak da tanımlanan erken dönemlerde çocuklarda otizm belirtileri ile alakalı önem dereceleri farklı etkenlere bağlı olarak değişim gösterir. Kimi bireylerde bebeklik döneminde anne babalar ilk aylarda ipuçlarını görmeye başlayabilirken kimilerinde ise belirtiler 2 ya da 3 yaş aralığında çok daha belirgin hale gelmeye başlar. Çocuğun nasıl konuştuğu, oynadığı ya da hareket ettiği; onun gelişimin son derece önemli parçaları olarak tanımlanır. Çocuğun belirli yaşlara ulaşması ile beraber beklenilen gelişim aşamalarına ulaşması beklenir.
Çocuğun otizmli olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi için yalnızca çocuklarda otizm belirtileri incelenerek bunların çocukta bulunup bulunmadığının belirlenmesi yetmeyecektir. Bu aşamada mutlaka profesyonel bir değerlendirme yapılması gerekir. Doktor tarafından yapılacak olan detaylı incelemeler ve gelişimsel tarama ile beraber ortaya çıkacak sonuçlara göre doğru adımların atılması sağlanacaktır. Çocuklarda otizm ile alakalı hem aylık hem de genel belirtiler ise şöyle listelenir;
- 6 aylıkken gülümseme ya da ilgi çekici, neşeli ya da sıcak ifadelerin az olması. Göz temasının sınırlı olması ya da hiç olmaması
- 9 aylıkken gülümseme ya da diğer yüz ifadelerini çok az paylaşması ya da hiç paylaşmaması. Çocuğun gelişimi sırasında sıkıntılı ve tuhaf durumların ortaya çıkması.
- 12 aylıkken duyusal farkındalığın az düzeyde olması. Ayak parmaklarında yürüme, el ve kafayı sallama, onu aşırı oranda uyarmaya dayalı hareketlerin var olması, ismine az tepki vermesi ya da hiç tepki vermemesi.
- 16 aylıkken çok az ilgi düzeyine sahip olması. Hiç kelime kullanmaması, değişikliklere karşı ciddi anlamda direnç göstermesi ve duyusal olarak farkındalığının azalması.
- 24 aylıkken yaşıtlarına oranla çok az konuşması, çoğu şeye karşı ilgisiz olması, devamlı huzursuzluk hali, pek çok duruma karşı ciddi anlamda direnç göstermesi, farklı öğrenme sorunlarının ortay çıkması, model ve taklit alma konusunda sıkıntı yaşaması
Herhangi bir yaşta ise;
- Onunla iletişime geçmiş olan kişileri duymaması, duysa dahi herhangi bir cevap vermekten kaçınması
- Mümkün olduğu kadar yalnız başına olmak istemesi ve bundan mutluluk duyması
- Cümleleri doğru ve düzenli şekilde kurma ile alakalı sorunlar yaşaması
- Kelimeleri ve cümleleri öğrenirken yaşıtlarına oranla bu konularda çok daha fazla zorlanması
- Yaşamış olduğu bir durumu ya da duygularını karşı taraflarındaki kişiye tam olarak aksettiremiyor oluşu
- Aşırı oranda sinirli olması ve belirli aralıklar ile sinir nöbetleri geçirmesi
- Gerçek ile şakayı ayırt edememesi. Yapılan şakayı tam olarak anlayamaması
- En yakın aile bireylerine karşı bile göz teması kurmaktan kaçınması
- Konuşması sırasında genel olarak aynı cümleleri ve kelimeleri kullanması
- Işığa, ses ya da temasa karşı aşırı derecede hassasiyetinin bulunması
- Koordine olma konusunda zorluk yaşaması
- Belirli rutinler üzerine hareketlerini sürdürmesi. Rutininin bozulmasına kesinlikle izin vermemesi ve bu durum gerçekleştiği zaman ciddi derecede tepki vermesi
- Sosyal olduğu kadar duygusal olarak da kendini izole etme eğilimine sahip olması
- Çoğu zaman tercihlerini insanlardan yana değil de cansız nesnelerden yana yapması
- Parlak şeylere karşı çok fazla ilgisinin olması. Otizmli çocuklar kimi şeylere aşırı oranda bağlılık gösterebilirler. Boş deterjan kutusu, plastik kapak, plastik şişe, konserve kutusu gibi şeylere karşı bağlılık gösterirler. Ve sevdikleri şey kaybolursa, onun bulunmasına kadar geçen sürede ciddi anlamda huzursuz olurlar.
Otizm Tanısı Koyma Süreci
Otizmli bireylerin büyük bir kısmı fiziki açıdan yaşıtları ile aynı görünüme sahiptir. Dolayısıyla çocuklarda otizm belirtileri araştırması yapılırken de görülebileceği üzere fiziki anlamda ayırt etmeye yardımcı herhangi bir farklılık söz konusu olmamaktadır. Otizm ile alakalı kesin tanının koyulması adına kullanılabilecek testler geliştirilmediği gibi var olan bozuklukların alt grupları arasındaki farkların ortaya koyulabilmesi adına da testler henüz ortaya çıkartılmamıştır. Bu aşamada röntgen, kan testleri, beyin taramaları ve çeşitli fiziki muayeneler; çocukta otizm ile alakalı sonuçları kesin olarak ortaya çıkarmayacaktır.
Bu aşamada çocuklarda otizm belirtileri görüldükten sonra tanının koyulabilmesi adına erken dönemden itibaren var olan davranış modellerinin detaylıca incelenmesi gerekir. Otizm ile alakalı uzmanlar tarafından kullanılmakta olan ölçütler; Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Psikiyatri Birliği ve Uluslar Arası Hastalık Sınıflandırılması tarafından kabul edilmiştir. Uzmanlar tarafından otizm konusunda yapılmakta olan araştırmalar sırasında da bu ölçütler kabul görülür.
Otizm Tedavi Süreci
Otizm ile alakalı belirtilerin ortaya çıkması ile beraber anne babaların hiç zaman yitirmeden uzman isimlerle iletişime geçerek en erken dönemde doğru adımların atılması sağlanmalıdır. Genel olarak çocuklarda otizm belirtileri ortaya çıktığı zaman da görülebileceği üzere bu belirtiler aslında bireyin hem kendisi hem de sosyal çevresi ile iletişimi konusunda sorunlar yaşadığı bilinen bir gerçek. Yapılmakta olan terapiler ve özel eğitim programları ile beraber ise ortaya çıkan bu durumun şiddetinin mümkün olan en alt seviyelere indirilmesi hedeflenir. Atılacak bu adımlarda ise doğru şekilde yapılacak planlamanın önemi son derece büyüktür. Uzman tarafından çocuk ile yapılacak görüşmeler sırasında otizmin hangi şiddette olduğu ve bu durumun çocuğa olan etkileri konusunda çok daha etkili sonuçların çıkması sağlanacaktır. Gerçekleştirilen eğitim programı ve terapilerde ise önemli olan iki şey ise süreklilik ve atılan adımların aile içerisinde de devam ettirilmesidir.
Doğru ve düzenli şekilde verilen eğitimler, terapiler ile beraber çocuğun hem psikolojik ve sosyal olarak kendini yaşıtları ile aynı seviyelerde görmesi sağlanacaktır. Bu durumun beraberinde getirmiş olduğu olumlu durumlar sayesinde de aileler otizmin aslında doğru konuların üzerinde durulması sonucunda çocuğun hayatını etkileme düzeyinin düşürülmesi de sağlanacaktır. Ailelerin de bu aşamada tek görevi çocuklarının var olan planlara uymasını sağlamak değildir. Aynı zamanda eğitim ve terapilerin dışındaki zaman diliminde de çocukları ile doğru şekilde iletişime geçerek onların asla yalnız olmadıklarını ortaya koyacaklar. Ve böylece kimileri için çok korkutucu olan otizm süreci ile alakalı gerekli olan adımların atılması da mümkün hale gelecektir.