facebook
Sosyal Kaygı Bozukluğu admin 11 Ağustos 2021

Sosyal Kaygı Bozukluğu

Sosyal Kaygı Bozukluğu

Sosyal kaygı; kişinin sosyal çevresi tarafından eleştirilme, yargılanma ve rezil olma konusunda tedirgin olması; yoğun, belirgin ve sürekli olarak korku yaşaması durumudur. Birey, başkaları tarafından olumsuz değerlendirilme ve küçük düşme korkusundan dolayı kaygı bozukluğu geliştirebilmektedir. Bu durumlara maruz kalan bireyler; başkalarıyla iletişime geçmekten ve başkalarının yanında herhangi bir eylemi yerine getirmekten çekinirler, kaçınma davranışı gösterirler. Bu sebepten dolayı çevreleri tarafından içe dönük, çekingen, utangaç, sessiz bireyler olarak tanımlanabilmektedirler. Sosyal kaygısı olan kişiler; ellerinin ve sesinin titremesinin çevre tarafından anlaşılacağını düşündükleri için bir konuşmayı başlatma ve sürdürme konusunda kaygı yaşayabilmektedirler. Sosyal kaygının; mevki sahibi biriyle konuşamamak, topluluk önünde bulunamamak gibi daha hafif düzeyde etkileri olmakla birlikte; adres soramamak, tanıdık birine selam verememek, market alışverişine çıkamamak gibi daha ağır etkileri de olabilmektedir.

Sosyal kaygı, genellikle çocukluk veya ergenlik dönemlerinde başlar. Sosyal kaygının tek bir nedeni yoktur. Kaygıya genetik, çevre, mizaç, beyinde meydana gelen birtakım kimyasal bozulmalar gibi faktörler etki etmektedir. Özellikle aile ve okul gibi yakın çevrede edinilen olumsuz deneyimler sosyal kaygının oluşumunda kolaylaştırıcı etkiye sahiptir. Sosyal kaygı üstesinden gelinemediğinde ileriki yaşantılarda beraberinde; depresyon, alkol bağımlılığı, ilaç bağımlılığı gibi birçok psikiyatrik sorunu da meydana getirebilmektedir.

Sosyal kaygı yaşayan çocuklar; yeni bir kişiyle tanışmaktan kaygı duyarlar. Bu nedenle okul öncesi döneme bakıldığında bazı çocuklar uyum sağlamakta daha çok zorlanır, ebeveyninden ayrılmak istemez, çekinir ve ağlama davranışı gösterip hemen eve gitmek isteyebilir. Çocuğun sosyal kaygı geliştirmesindeki en büyük etkenler arasında; aşırı koruyucu, baskıcı, mükemmelliyetçi aile tutumları, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamasına izin verilmemesi ve çocuğun sürekli olarak kısıtlanması yer almaktadır. Bu durum ileriki yaşantısında da bireyde kalıcı izler bırakabilmektedir.

Sosyal Kaygının Ortaya Çıkarabileceği Bedensel ve Duygusal Etkiler:
-Yoğun kaygı yaşama -Korku -Sinirli olma -Yüzde kızma
-Taşikardi -Terleme -Bulantı -Baş dönmesi
-Ellerin ve sesin titremesi -Nefes almada güçlük -Karında ağrı hissetme

Sosyal kaygı dünya üzerinde birçok bireyi etkisi altına almış durumdadır. Bu durum bireylerin; iş hayatını, aile hayatını ve sosyal hayatını ciddi ölçüde etkilemekle birlikte kısıtlanma sonucu bireyde depresyon meydana getirebilmektedir. Çocuğunuzda sosyal kaygı bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız ve bu konuda desteğe ihtiyaç duyuyorsanız bir uzmana danışabilirsiniz.

yono rummy

rummy deity

betvisa

yolo247

sky247

91 club

lotus365

jeetbuzz

Mksports

1xbet

gullybet

iplwin

ipl win

rummy nabob 777

rummy gold

rummy nabob

rummy modern

rummy apk

my 11 circle

dafabet

Faridabad Satta

Satta King 786

Dafabet

betvisa

yono rummy