Gelişimsel farklılıklarda kalıtım çevre ilişkisini anlayabilmek için genellikle ikiz çalışmaları yapılır. Tek yumurta ikizleri (aynı genetik mirası paylaştıkları için) ikiz olmayan kardeşlerle, farklı ailelere evlat edindirilmiş tek yumurta ikizleriyle kıyaslanır. Araştırılan özellik açısından kalıtım ve çevrenin etkisi bulunmaya çalışılır.
Kardeşler arası gelişimsel benzerlik ve farklılıklarda sadece kalıtımın değil paylaşılan (sosyoekonomik durum, yaşanılan yer vs.) ve paylaşılmayan deneyimler (ilk çocuk olmak – küçük çocuk olmak ya da aile dışındaki etkenler) de çevre etkisi olarak ele alınır.
Scarr isimli bir araştırmacı 3 farklı kalıtım-çevre ilişkisi tanımlamıştır:
1)Pasif genotip- çevre: Çocuklar genetik miraslarını ebeveynlerinden alırlar. Ebeveynler de bu mirasa uygun olarak çevre sağlarlar. Mesela sporcu birinin çocuğu genetik olarak spora daha yatkın olabilir. Aynı zamanda yetiştiği çevre onu spor alanında gelişmesi için çok uygun bir ortam olacaktır.
2) Uyarıcı genotip-çevre: Çocukların genetik eğilimleri belli bir özelliği destekleyen çevresel tepkilere sebep olur. Mesela dışadönük bir çocuk çevresindekilerden içedönük bir çocuğa göre daha samimi tepkiler alır.
3) Aktif genotip-çevre: Çocuklar çevrelerinde kendi kalıtsal yeteneklerini ortaya çıkartacak ortamlar ararlar. Mesela genetik olarak edebiyata yeteneği olan bir çocuğun kütüphaneye gitmesi bu duruma örnek olacaktır.
Epigenetik görüşte de gelişimin kalıtım ve çevrenin iki uçlu olarak birbirini etkilemesi sonucu oluştuğunu savunur.
Özetle, kalıtım bize belli bir miras bırakır. Fakat bu mirasın olumsuz yönlerini çevre ile değiştirebilir. Aynı şekilde olumlu yönlerini de yine çevre ile destekleyebiliriz.