Kaygı, insanların gündelik yaşamlarında çok sık bir şekilde ortaya çıkan durumlardan bir tanesidir. Genel olarak normal olan bu hissin kontrolden çıkması ile beraber ise ortaya ciddi bir sağlık sorunu çıkar. Stres ve kaygının normal düzeylerden çıkıp bozukluk olarak tanımlanması ile beraber kişi için günlük yaşam dayanılması zor bir hale gelir. Stres ve kaygı bozukluğu belirtileri ortaya çıkmaya başladıkça, en basit gibi görülen pek çok konuda insanlar hissettikleri yoğun kaygı ve stresten ötürü doğru şekilde karar veremez hale gelirler. Stres ve kaygı bozukluğu, bu durumların yöneldiği alanlara göre farklılaşabilmektedir.
Stres ve Kaygı Bozukluğu Hangi Belirtiler ile Ortaya Çıkar?
Bazı stresörlerin ortaya çıkması karşısında hissedilen ve geçici olan kaygılar genel olarak normaldir. Kişinin büyük bir görüşme öncesi, önemli bir toplantı, sınav ya da görüşme öncesinde yaşamış olduğu yüksek seviyedeki stresler ise stres ve kaygı bozukluğu olarak sınıflandırılır. Stres ve kaygı duygusunun duygu durum bozukluğuna dönüşmesi, var olan durumun tekrar eden ve çok uzun süreli etkilerinin söz konusu olması ve kişilerin ortaya çıkan duyguları kontrol altına alması konusuna zorluk yaşaması halinde gerçekleşir.
Genel olarak stres ve kaygı bozukluğu belirtileri kişiden kişiye göre değişim göstermektedir. Lakin kimi etkiler bu sorundan muzdarip olan bütün kişilerde görülür. Var olan ortak belirtiler arasında ise
- Ellerde ve ayaklarda üşüme
- Terleme
- Huzursuzluk, panik
- Artan stres, endişe ve korku
- Kalp ritminde bozukluk
- Ağız kuruluğu
- Konsantre olma konusunda zorluk yaşama
- En ufak bir değişim düşüncesinin bile beraberinde büyük sorunlar getireceğini düşünmek gibi belirtiler yer alır.
Ortaya çıkan stres ve kaygı bozukluğu belirtileri, kişilerin aynı zamanda diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları, obezite, kardiyovasküler hastalıklara yakalanma olasılıklarını da arttırır. Bunun sebebinin ise stres hormonunda ortaya çıkan değişiklik nedeni ile artış gösteren sistematik enflamasyon olduğu düşünülüyor.
Kronik stresin beraberinde getirmiş olduğu vücuttaki etkiler aynı zamanda fiziksel sorunların da ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir. Yüksek düzeyde, uzun süreli stres ve kaygı, vücudun alışık olmadığı durumlar arasında yer alıyor. Ve bu durum da hem psikolojik hem de fizyolojik etkileri beraberinde getiriyor.
Stres ve Kaygı Bozukluğu Tedavisi
Ortaya çıkan stres ve kaygı bozukluğunun tedavisinin doğru şekilde yapılabilmesi adına ilk aşamada stres ve kaygı bozukluğu belirtileri dikkatlice incelenmelidir. Böylece tetikleyicilerin yanı sıra bunların ortaya çıkış biçimlerine göre tedavi planlaması yapılır. Yaşanılan stres ve kaygı bozukluğu çok büyük ölçüde psikoterapi, davranışsal terapi ve farklı ilaçlar ile tedavi edilebilir. Çoğu zaman bu üç yöntem aynı anda kullanılabileceği gibi nispeten daha hafif olan durumlarda yalnızca davranışsal terapi ve psikoterapi de yeterli olabilmektedir.
Psikoterapi nispeten daha uzun dönemli bir tedavi biçimi olarak bilinir. Stres ve kaygı bozukluğu belirtileri başta olmak üzere bu belirtilerin şiddeti, hangi davranış biçimleri ile aktif olduğu gibi detaylara göre tedaviye başlanır. Bilişsel davranış terapisi daha kısa dönemli bir terapi olup stres ve kaygı bozukluğuna sebep olan düşünce kalıplarının değiştirilmesi, ortaya çıkan atakların önüne geçilmesi gibi konularda etkili çözümlerin elde edilmesi sağlanır.
İlaç tedavisi de stres ve kaygı bozukluğu belirtileri ortaya çıktıktan sonra belirtilerin ortaya çıkarttığı etkileri azaltmak adına tercih edilir. Bu ilaçlar antidepresanlar, kalp ritminin düzenlenmesi adına beta blokerlar ve sakinleştirici olmayan davranış düzenleyicilerdir. Bu ilaçlardan maksimum faydanın alınması adına mutlaka doktor tarafından belirtildiği gibi kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.