Çocuklarda Gecikmiş Konuşma Bozukluğu
Çocuğun konuşması yaşından beklenenden çok geri ya da konuşma gelişimi açısından daha yavaşsa bu duruma “Gecikmiş Konuşma Bozukluğu” denir. Konuşmayı üreten sistemlerin gelişme ve kullanılmasındaki gecikmeden kaynaklanan, çocuğun yaşına uygun şekilde konuşmasına engel olan, konuşmasını yavaşlatan bozukluktur. Kelime anlamı olarak; konuşma eksikliği ya da konuşma becerisini kaybetme denebilir. Gecikmiş konuşma bozukluğu olan çocuklar, herhangi bir dil bozukluğunun söz konusunun olmadığı durumlarda, kendisine söylenenleri anlar ancak konuşamazlar. İfadeleri kavradığımız dil olan “alıcı dil” becerilerinde değil, kendini ifade ettiği “ifade edici dil” becerisinde yaşanılan problemler görülür.
Çocuğun dil gelişimi doğumdan itibaren başlar. Konuşma becerisini doğar doğmaz kazanamadıkları gibi belli bir olgunluk, duyuların netleşmesi, ihtiyaçların çeşitlenmesi, farkındalığın artması ile birlikte kendini ifade edebilme gerekliliği ile bir süre içinde dillerini geliştirirler. Konuşma ve olgunlaşmanın istenen zaman sürecinde oluşabilmesi için beyin ve sinir sistemi, işitme, gırtlak ve ağız yapılarının da belli bir gelişime ulaşması gerekmektedir. Hayatlarının başında bebekler kendilerini ilk önce ağlama yoluyla ifade eder. Bebeğin ağlaması, artık belirgin bir iletişim aracı halini alır. Daha sonrasında basit sesler üretirler ve ilk adımları atılmış olurlar. Ba-, da- gibi babıldama 4-7 aylar arasında, birleştirerek de ba-ba, de-de gibi taklit sesleri 7-9 aylarında üretebilirler. İlk anlamlı sözcükler 12 ay civarında ortaya çıkar. Çocuğun bilinçli kelimelerini de 1 yaşından itibaren duymaya başlarız. 18. ayda yaklaşık olarak 20 kelime dağarcığına ulaşırlar ve kelimeleri tekrar ederler. 3 yaşla birlikte fiil içeren cümleler kurmaya başlarlar. Dört yaşında ise normal gelişim süreci gereğince konuşmaları tam olarak anlaşılır hale gelir.
Gecikmiş Konuşma Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Gecikmiş konuşma bozukluğunun nedenleri arasında birçok faktör yer alabilmektedir. Çocuğun çevresinde ilgisini çeken dil ve konuşma becerilerini destekleyecek bir ortam bulunmuyorsa uyarıcıların eksikliği ve uyarım yetersizliğinden dil gelişimi daha yavaş olur ve konuşmada gecikme görülür.
Çocuğun bedenindeki yapısal bozukluklar, çevresel etkenler, kalıtım ve genetik nedenler. Bunun yanı sık sık yaşanan ve uzun süren hastalıklar, erken doğum, motor gelişim geriliği, işitme kayıpları, ailede gecikmiş dil öyküsü, yarık dudak/damak, otizm gibi nedenlerde gecikmiş konuşmaya sebep olabilir. Çocuğun sevme, sevilme, kabul edilme gibi gereksinimleri bulunmaktadır. Bu gereksinimler giderilmediği takdirde duygusal yoksunluğa yol açar. Çocuklar akranları ile yetişkinler ile oyun oynamak isterler gerekli ortamlar sağlanarak konuşma becerileri desteklenmelidir.
Nörolojik, patolojik ve epileptik bozukluklar da altta yatan sebebe bağlı olarak nadir görülebilir.
Çocuğa aşırı düşkünlük ve bunun sonucu olarak çocuğa ihtiyaçlarını ve şikayetlerini dile getirmede fırsat vermemek, duygusal çatışma, sürekli tartışma ve kaos ortamında büyümesi sonucu gecikmiş konuşma görülür. Yaşanılan ortamda birden fazla lisan konuşulması durumunda da konuşma gecikmesine rastlanabilir. Seçilen ana dilin öncelikli olarak ev ortamında konuşulması, basit kelimelerin seçilmesi ve sabırlı davranılması gerekmektedir.
Çocukların istismar edildiği, psikolojik travmaya uğradığı; savaş, terör gibi nedenler. Ebeveyn kaybı- eksikliği, şiddet görme gibi durumlarda vücudunda bir problem olmasa bile konuşma gecikmesi ve bozukluğu görülmektedir.
Gecikmiş Konuşma Bozukluğunun Belirtileri Neler
Gecikmiş konuşma bozukluğu aşama ve tür olarak çok fazla değişiklik gösteren bir dil ve konuşma güçlüğüdür. Belirtiler kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Gecikmiş konuşma probleminin tanımlanmasında siz anne babaların gözlemleri önemli bir yer tutmaktadır. Çocuğunuzu gözlemlerken, aşağıda verilen belirtilerin onda olup olmadığına dikkat etmeniz tanılamayı yaparken işinizi kolaylaştıracaktır.
Yaygın olarak görülen belirtiler şunlardır:
Yutma, çiğneme, salya akıtma gibi ağız ve çene bölgelerinde işlevsel problemler yaşayabilirler. Sınırlı sözcük dağarcıkları vardır. Cümle kurmakta zorlanırlar. Yaşıtlarına oranla ya hiç konuşmazlar ya da zor anlaşılan kısa cümleler kurarlar. Düşüncelerini, isteklerini anlatmada zorlanabilirler. Kendilerini ifade edemezler. Çevreye ve yeni girdikleri ortama uyum sağlamakta güçlük çekerler. Etrafındaki seslere, konuşmalara ilgisiz davranabilir, duymazdan gelir, dinlemiyormuş gibi davranabilirler. İletişim kurmaya karşı isteksiz olabilirler. Anlamsız sesler çıkarabilirler. İsteklerini, düşüncelerini dile getirirken ifade eksikliğinden kaynaklı bağırma, ağlama, vurma gibi tepkiler gösterebilirler.
Konuşmak yerine işaret, jest ve mimik hareketlerini tercih edebilirler. Yalnız kalmayı tercih edebilirler. Dikkat sorunları yaşayabilirler bu sebepten dolayı dikkat süreleri kısa ve dağınık olabilir. Kavramları kavrama ve öğrenmeleri uzun zaman alabilir. Öğrendikleri bilgileri transfer edemeyebilirler.
Gecikmiş Konuşma Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir?
Dil ve konuşma gelişimi, bebek doğduğu andan itibaren başlayıp devam eden bir süreçtir. Gelişim sürecinin her evresinde, çocuğun çıkarması gereken sesler ve gerçekleştirmesi beklenen davranışlar farklılık göstermektedir. Çocukların gelişim düzeylerinin tespit edilebilmesi amacıyla geliştirilmiş olan bir takım değerlendirme envanterleri ve testler aracılığı ile çocuğunuzun gelişimini takip etmek mümkündür. Doğru tanı konulabilmesi için öncelikle çocuğunuzun konuşmasına engel olan fizyolojik, psikolojik bir hastalığın ya da bir problemin olup olmadığını anlamak için bir çocuk psikoloğu / pedagog ve ilgili doktorlar tarafından tıbbi bir muayene ve değerlendirme yapılmalıdır. Gecikmiş konuşma güçlüğü ne kadar erken fark edilirse, çocuğa yönelik tıbbî ve eğitsel önlemlerin alınması da o kadar erken olacaktır. Doktor çocuğunuzun konuşmasını dinleyip zihinsel gelişimini kontrol ettikten sonra, bir odyoloğa yönlendirerek işitme testi isteyebilir. Sonrasında bir dil ve konuşma terapistine yönlendirir. Dil ve konuşma terapisti dil, konuşma, iletişim ve dil gelişimiyle ilgili değerlendirmeleri yapan uzman kişidir. Doktor edindiği bilgi ve uyguladığı birtakım testleri, tıbbi inceleme sonuçlarını değerlendirerek tanıyı koyar gerekli tedavi şeklini belirleyerek sizi yönlendirir.
Gecikmiş Konuşma Bozukluğunda Terapi Ne Kadar Sürer?
Gecikmiş Konuşma Nasıl Tedavi Edilir?
Terapi süresi, sorunun nedenine, şiddetine, çocuğun gelişim durumuna göre birkaç aydan birkaç yıla kadar değişiklik göstermektedir. Konuşma gecikmesi tanısı belirlendikten sonra çocuğa özel bir çalışma programı hazırlanır. Öncelikle çocuğunu dil eğitimine katkı sunması için anne ve babalara sorumluluk verilmeli ve rehberlik yapılmalı. Çocukla yeterli ve etkili iletişim kurmanın önemi, konuşmaları için fırsatlar verilmesi gerektiği anne ve babalara anlatılmalı. Çocuğun yerine konuşma yapılmamalı, çocuk konuşmaya teşvik edilmeli. Çocuğa sorular sorup cevap vermesi için sabırla beklenmeli. Bu süreci en rahat şekilde atlatması için çocuğa sabırla destek olmalıdır.
Gecikmiş Konuşması Olan Çocuğunuzla Neler Yapabilirsiniz?
Çocuğunuza sevgi ile yaklaşın ve sık sık konuşun.
Onunla iletişim kurarken tane tane konuşun ve acele etmeyin sabırlı olun.
Ona bol bol sorular sorun.
Bazı kelimeleri yanlış söylediğinde, düzeltmesi için ona şans verin.
Söylediği hece ve sesleri ona tekrarlatın.
Yalnız kalmasına fırsat vermeyin.
Yaşıtlarıyla oyunlar oynaması için ortamlar yaratın.
Gördüğü nesneler ile ilgili bir şeyler anlatın.
Mümkün olduğunca TV’den, ekrandan uzak tutun.
TV izliyorsanız siz de yanında olun ve izledikleri ile ilgili sorular sorup sohbet edin.
Duygu ve isteklerini hareketlerle değil sözcüklerle anlatmasını isteyin.
Kitap okuyun, masal anlatın, ninniler ve şarkılar söyleyin.
Hikâye kartları ile öykü oluşturma oyunları oynayın.
Temel beslenmesine dikkat edin.
Uyku düzenine uyulmalı.
Çocuğunuzun bu süreçten olumsuz şekilde etkilendiğini düşünüyorsanız ve baş etmekte zorlanıyorsanız size en yakın Neurosound şubesine başvurarak ön görüşme randevunuzu alabilirisiniz.